Travma Travmatik olaylar olağandışıdır, nadir olduklarından değil, tersine insanın hayatında olağan adaptasyonlarını alt üst ettiği için. Judith Herman Dünyanın kendini tekrarladığı belki de yenilediği bir dönemin içinden geçmekteyiz. Afetler, savaşlar, salgınlar, cinsel ya da fiziksel saldırılar, işkenceler, kazalar gibi yaşamımızı tehdit eden bazı olaylar ve durumlardır Travma… Bu tarz dönemlerde travma yaşayan(lar) olarak birincil olarak maruz kalan(lar) ikincil olarak adlandırılabilir. Yaşanan acının vermiş olduğu 3 temel duygu ile baş başayızdır. Üzüntü, korku, öfke...

En yoğun olarak bu duyguların olmasıyla beraber eşlik eden başka duyguları da sayabiliriz. Şok, suçluluk, ümitsizlik, umutsuzluk, karamsarlık, çaresizlik, donukluk, intikam, güvensizlik, değersizlik, ani duygu değişimleri vb. Tüm travmatik olayları göz önüne alarak maruz kalınan haberler, sözlü veya yazılı medya, şiddet içerikli görüntüler olayların tekrar tekrar yaşanması aynı zamanda fiziksel semptomlara da yol açabilir.
Uyku düzenin bozulması Kâbus görme Sinirli ve gergin hissetme Tetikte olma Kötü bir şey olacakmış beklentisi Nedensiz ağlama Aile veya arkadaşlarla çatışma İçe kapanma / sosyal ortamlardan uzaklaşma Kaçınma Alkol ve ilaç kullanımında artış Baş ağrısı ve dönmesi Göğüste daralma Mide bulantısı Bağırsak sisteminde bozukluk Yorgunluk / Halsizlik Unutkanlık Düşünce ikilemleri Katı özeleştiri Korunma planları Dikkat problemleri Rahatsız edici anlarla boğuşma İnanç sorgulamaları
Travmanın etkilerini en aza indirebilmek için;
· Travmayı anlamak için bilgi edinmek
· Daha az sözlü ve görsel basına maruz kalmak
· Duyguların ifade edilmesi
· Günlük yaşam rutinleri oluşturma ve devam ettirme
· Fiziksel aktiviteler (Yürüyüş, koşma, egzersiz)
· Sosyal destek
· “Güvenli yer” keşfi
· Gevşeme egzersizlerini öğrenmek
· Stresle baş etme yöntemlerini öğrenmek ve uygulamak
· Bir uzman desteği almak
Travmada Çocuklar
Travmanın çocuklar üzerine etkisi de yadsınmamalıdır. Hayatımızın belli zamanlarında birçok travmayı yaşıyor ve maruz kalıyoruz. Bu durumlardan çocuklarda etkileniyor. Travma, ölümler, yas çocukları psikolojik, gelişimsel ve sosyal olarak etkilemektedir. Bu nedenle bu etkileri en aza indirmek, çocukları travmatik durumlardan uzak tutmak ve korumak için;
· Çocukların anlamlandıramadığı travmatik olayları ve durumları yanlarında konuşmamak
· Sözlü ve görsel medya içeriklerinden uzak tutmak
· Olaylar ve durumlar hakkında soru sorulduğunda geçiştirmeden yaşına uygun bir dil kullanarak, yaşına uygun bilgi vermek
· Özellikle somut dönemde (7-11 yaş aralığında) bulunan çocuklarda ölüm, savaş, yas vb. soyut kavram olduğunu unutmamalı ve anlamalarına yardımcı olmalı (yaşına uygun bir şekilde açıklamayla)
· Duygularını ifade etmesine izin vermek (Hikâye oluşturma oyunları oynanabilir)
· Stresli, gergin, öfkeli olduğunu hissettiğiniz durumlarda gevşeme egzersizleri, çocuk meditasyonları gibi etkinlikler yaptırmak
· Oyun oynamasına izin vermek, dahil ediyorsa oyunlarına katılmak
· Çocuğun güven duygusunun tazelenmesi güvendiği kişiler veya kendine olan güveni üzerine konuşmak
Travmada Gençler
Travma her yaş grubunu olumsuz etkilemektedir. Her yaş grubunun istek ve ihtiyaçlarının farklı olduğunu bilmek, kişileri içinde bulundukları zaman, mekân ve döneme göre değerlendirerek yardım ve destek sağlamak gerekmektedir. Bu sebeple gençlere nasıl yaklaşmalı, gençler kendine nasıl yardımcı olması gerektiğini de konuşmalıdır.
· Soyut işlem döneminde olan 11-15 yaş sonrası gençler için kavramlar daha belirgin ve sorgulamaya açık olduğu için yaşananlar konusunda daha hassas olabileceklerinden belirsizlik, umutsuzluk vb. kavramlar üzerine paylaşım yapmak
· Özellikle ilgi alanı olan konularda ona kaynak sağlama ve destek olma
· Bir spor dalına veya müzik alanında bir enstrümana yönlendirme
· Yaşanılan olayların kişide yarattığı acı ve stres sonucu öfke ortaya çıkabilir öfkeyi kontrolü desteği alma
· Problem çözme ve muhakeme etme becerilerini desteklemek amaçlı yaşına uygun sorumluluklar vermek
· Yaşanılan olaylar ve durumlara karşı hissedilen çaresizlik duygusu ile suçluluk duyguları karışabilir, bu dönemde yapılan konuşmalarda daha yapıcı, umut veren ve güven sağlayıcı olmak
Klinik Psikolog Yeliz Bayraktar Aymete
Comentarios