Evet bir psikoloğa ya da psikiyatriste gitmek büyük bir ADIM atmak demek.
Belki gerçekten bir şeyler ters gidiyor. Bir şeyleri değiştirmek istiyorsunuz ve bu düşünceyle DOĞRU yoldasınız.
Bu değişim için geldiğiniz noktada bazı şeyler yapmanız gerekli bunu gerçekleştirebilmek için İSTEKlendiniz, motive oldunuz. Elinizden gelen ÇABAyı gösterdiniz.
Yukarıda sayılanlardan kelimelerden biri diğerlerine göre daha önemli. İSTEK. Psikoloğa gitmek istemek, değişmek istemek, iyileşmek istemek, hayatını düzene sokmak istemek...
“İstek” olmadığı sürece. Yapılan hiç bir terapi işe yaramaz vr sadece sizin için zaman ve emek kaybı olur.
Bireysel, aile, çocuk, ergen, yetişkin hangi alanla ilgili çalışılırsa çalışılsın kişinin kendi iradesi devrede olmadığı sürece etkisi yoktur.
Aileler ile çalışırken en çok karşılaştığım durum.
Aile çocuğu bir problemden dolayı psikoloğa getiriyor. Çocukla çalışılmasını ve her şeyin düzelmesini bekliyorlar. Sonuç çocukta kaydettiğimiz ilerleme 1 hafta, fakat o bir haftayı 2-3 hafta gibi bir sürede kaybediyoruz ve geriliyoruz.
Çünkü çocukla çalışmak demek anne ve baba ile çalışmak demek. AİLE dinamiği olan bir yapıdır. Çocuk ile ilgili problem demek aile ile ilgili olan problem demek. Dolayısıyla anne ve babalar çocukların problemlerine çözüm ararken ve çocuğu iyileştirmeye çalışırken, kendine dönmeli, SORGULAMAlı, terapi sürecine dahil olup çocukla birlikte iyileşmelidir.
Çocuğun aldığı terapi ancak bu şekilde gerçekten etkili olabilir.
Diğer örneklere bakacak olursak bireysel bir terapiye gelen bir danışanın iyileşme istediği kendi içinde varolup, kendi isteği ile çözümlenebilir. Fakat çift terapisine gelen bir karı-koca ise ortak kararlar alıp aynı amaç için birlikte hareket etmelidir.
(Bu yazıyı danışanlarımdan, gelen vakalardan yola çıkarak, gözlemlediklerimi kağıda dökmek ve paylaşmak amaçlı yazmış bulunmaktayım.)
Klinik Psikolog Yeliz Bayraktar Aymete
Comments