''Bir gemi yapmak istiyorsanız insanlardan size yardım etmelerini istemeyin, bunun yerine içlerinde engin denizlere açılma isteği uyandırın.'' der Küçük Prens.
Neden kaybediyoruz o içimizdekini... Düşünmüyoruz bile bunun üzerine. Belki Küçük Prens belki Alice düşünüyor. Hayal gücünün sınırlarını görmek istemek neden? Çocuk hayal kurar. Çünkü hayal kurmak dünyayı farklı bir şekilde düşünme becerisidir.
Çocuklara yardım etmek istiyoruz ama yardım ederken aslında onun yapmak istediğini yapıyoruz veya müdahale ediyoruz aslında kötü niyetimiz yok ama içindeki engin denizlere açılma isteğini bazen biz durduruyoruz. Bıraksak açılacaklar aslında...
Özgüven, öz saygı, öz benlik bebeklikten itibaren gelişim göstermektedir. Bu sizin çocuğa kullandığınız kelimelerin, davranışların, tutumların ve yaklaşımlarınızın toplamıdır. Yaşamın başlangıcından yaklaşık 6 ay sonra çocuk sizden ayrılmak için mesajlar verir. Ben artık özgür olmak istiyorum der. Çocuğun size 2 yaş ile birlikte “Hayır” ifadesini bu kadar çok kullanması (hani korkunç 2’ler dediklerimiz) bize “Ben sen değilim” der. Fakat bizler her şey hızlı olsun ya da sadece olsun diye onun yerine her şeyi yaparız, hatta çocuk bir şey gösterir parmağıyla “bu kalemimi istedin” diye seslendiririz onu... Çocuklarınızın içindeki engin denizlere açılma hissini uyandırabilmek için öncelikle ayrışma sürecini sağlıklı geçirmek gerekir. Ayrışma süreci bireyselleşmenin temellerini oluşturur ve çocuk kendi benliğini kabul edip var olmaya çalışacaktır. Bu süreçler sağlıklı olmadığı zaman çocuklarda özgüven eksikliği, utangaçlık, kendini ifade etmede zorlanmalar olabiliyor. Bunları önlemek için çocuğun verdiği mesajları iyi okumak, onu anlamaya çalışmak ve bu bireyselleşme sürecinde ona eşlik edip beraber yürümek önemlidir.
Klinik Psikolog Yeliz Bayraktar Aymete
Коментари