Disiplin, anne ve babanın çocuk üzerinde kurmaya çalıştığı otorite olarak adlandırılabilir. Aslında disiplin çocuğa istenmeyen davranışlarının yerine istenilen davranış ve alışkanlıkları kazandırmak olarak düşünülüp hareket edilmesi gerekmektedir. Çocuktaki istenmeyen davranışa direk müdahale kötü sonuçlar doğurabilir. Dolayısıyla bu durumdaki rota, değiştirilmek istenen davranışın yanlışlığını anlatmak, tutarlı, kararlı ve istikrarlı olmak ve çocuğu bu anlamda istenilen davranışa yönlendirmektir. Disiplin aynı zamanda çocuğun gelişim dönemlerinde büyük rol oynamaktadır. Çocuğa disiplin kazandırmak adına cezalandırma kullanmak doğru bir yöntem değildir. Önemli olan çocuğun gelişimine göre ihtiyaçlarını ve isteklerini belirlemek daha sonrasında yaptığı davranışın arkasındaki nedenleri araştırmaya başlamaktır. Bunların yanında ebeveyne düşen görevlerden biri de çocuğa model olmaktır. “Bir iyi davranış, dünyadaki bütün güzel sözlerden daha tesirlidir.” (Andrev Marvell).
Yavuzer’e göre okul öncesi çocuğu kazağını asmayı unutabilir ya da ilkokul çocuğu o gün şapkasını giymek istemeyebilir. Böyle durumlarda ebeveyn veya öğretmenin esnek olabilme şansı vardır. Çünkü bazı durumlarda esnek olmak hoşgörü gösterebilmek çocuklar tarafından sevgi olarak algılanır. Böylelikle çocuğa başkalarına karşı neden sevgili saygılı olması gerektiği mantığını kazandırır.
Çocuktan istediğimiz bir davranışı gerçekleştirmesini isterken yani çocuğu disipline etmeye çalışırken öncelikle istediğimiz her neyse nedenini açık bir şekilde anlatmalıdır.
Çocuğa bağırmak, ceza vermek olayları kolaylaştırmak yerine daha da zorlaştırır. Çünkü ne yaptığını anlayamayan çocuk kendisine karşı yaptırımlara saldırgan bir şekilde karşılık vermeye başlayacaktır. Bu nedenle çocuk eğitiminde ailenin takınması gereken tutum çocuğa istenen ve istenmeyen bir davranışın nedenini açıklayan, çocuğa yaptığını ve nedenini açıklayabilmesine ve düzeltmesine fırsat veren yapıda olmalıdır.
Çocukla iletişim kurarken;
o Etkin (katılımlı) dinlemek
o Göz kontağı kurarak onunla aynı seviyede konuşmak
o Duyguları isimlendirmek
o Bir şeyin ne kadar istenip istenmediğini anlamak
o Anladığını, dinlediğini belirten onaylama ifadeleri (ya, hım, öyle mi) kullanmak
o İş birliği yapmak (karşısında olmak yerine yanında olduğunu belli etmek)
o Durumu, olayı anlatmak, açıklamak. Bilgi vermek
o Bir sözcükle özetlemek (istenilen şeyleri bir sözcükle ve en az tekrarla anlatmak)
o Çok fazla soru sormamak
o Karşılaştırma yapmamak
Çocukla iletişim kurarken;
o Etkin (katılımlı) dinlemek
o Göz kontağı kurarak onunla aynı seviyede konuşmak
o Duyguları isimlendirmek
o Bir şeyin ne kadar istenip istenmediğini anlamak
o Anladığını, dinlediğini belirten onaylama ifadeleri (ya, hım, öyle mi) kullanmak
o İş birliği yapmak (karşısında olmak yerine yanında olduğunu belli etmek)
o Durumu, olayı anlatmak, açıklamak. Bilgi vermek
o Bir sözcükle özetlemek (istenilen şeyleri bir sözcükle ve en az tekrarla anlatmak)
o Çok fazla soru sormamak
o Karşılaştırma yapmamak
Evdeki Kurallar ve Önemi!
Çocuklar gelişme dönemlerinde kural ve sınırlara ihtiyaç duyarlar. Her çocuğun kural ve sınırları bilmesi gerekmektedir. Okul öncesi dönem; çocuk gelişen algısı ile birlikte etrafını keşfetmeye ve öğrenmeye başlar. Önemli olan çok kural olması ve bunların zorunluluk haline gelmesi değildir. Oluşturulan kuralların neden olduğunu ve neden uyulması gerektiğini öğrenmesidir. Çünkü hayatı boyunca kurallar ile karşılaşacak ve uyması gerekecek. Bir çocuğun yaşı ne kadar küçükse, anne baba o kadar avantajlıdır. Çünkü alışkanlık haline gelmiş veya kalıplaşmış davranışları değiştirmek daha zordur. Çocuk sürekli öğrenme halindedir, öğrenme her yaşta ve dönemde devam etmektedir. Çocuğu korumak ve günlük hayatını düzenini sağlamak için yapılması gereken kurallar koymak ve sınırları öğretmektir.
Kurallar çocuğun yaşına ve ihtiyacına göre belirlenmelidir. Çocuğun katılımı sağlanarak çocuk ile birlikte de oluşturulabilir. Kural çocuğa açıklanırken açık ve yalın bir dil kullanılmalıdır. Çocuklar bazı kuralları çok çabuk kabullenemeyebilir, direnebilir. Bu durumda izlenilecek olan yol sabırlı ve kararlı olmaktan geçmektedir. Aksi takdirde tutarlılık göremeyen çocuk kuralı da sizi de yok sayabilir. Kuralları birlikte belirledikten sonra ortak kullanımda olan bir yere asabilirsiniz ve yeri geldiğinde hatırlatabilirsiniz. Anne-babanın bireysel tutarlılığının yanında eşlerin kendi arasında da tutarlı olması önemlidir. Bir ebeveyn bir duruma evet derken diğer ebeveyn tersi yaklaşımda bulunursa çocuk bocalar ve genelde isteklerini yapan taraf cazip gelecektir. Eğer çocuk herhangi bir kurala uymayı reddediyorsa ilk başta uyması için uyarmak uyarırken ses tonuna ve onunla olan konuma da dikkat etmek önemlidir. Uyarılmasına rağmen hala devam ediyorsa, düşünmesi için zaman tanıma yöntemi kullanılabilir. Bunun için odasında bir sandalye veya düşünme minderi kullanılabilir. Sözlü veya davranışsal şiddet uygulamak sorunu çözmez onun sizden korkmasını ve uzaklaştırmasını sağlar. Kurala uymamaya devam etmesi halinde ona olayların sonuçlarını göstermelidir.
Çocuklar için kendi başına bir şeyler başarabilmesine fırsat vermek önemlidir. Öz güvenin gelişmesine yardımcı olur fakat her istediğini yapmak bir süre sonra dış dünyaya çıktığında sosyal olarak sarsılmasına ve hayal kırıklığı yaşamasına neden olur.
Uzman Klinik Psikolog Yeliz Bayraktar Aymete
Comentarios